.png)
Çanakkale'den Pontus'a
- bilgencofficial
- 18 Mar 2023
- 3 dakikada okunur
1915'te Çanakkale'nin geçilmesi için Britanya Donanma Komutanlığı yapan Sackville Carden'ın Mart ayındaki hastalıklardan dolayı çekilmesi sebebiyle yerine 18 Mart Çanakkale saldırısını düzenleyen John de Robeck geçer. Peki bu rütbeli İngiliz subayı nasıl oldu da yeni üretilen Pontus 'Soykırımı' için bir kaynak oldu?
Öncelikle Pontus Soykırımı'nın üretim sürecinden biraz bahsetmek doğru olacaktır. Soykırım kabulü için çalışma yapan Greek Genocide Resource Center'da yazan açıklamaya göre Yunan Soykırımı/Pontus Soykırımı İttihat ve Terakki ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1914-1923 arası yapılmış ve Rumları katletmeye yönelik bir örgütlü çalışma sonucu olmuştur. En fazla bastırılan iddiaları bastırılan Pontus çetelerinin 'katledildiği' ve İzmir'deki 1922 yangınının Türklerce Rumları yakmak için yapıldığıdır. Şimdilik tam bir rakam dayatmasalar da sitede 2 ile 3 milyon arası insanın
'soykırıldığı' üzerine bir kanaat oluşmaya başlamış gibi gözükmektedir. Soykırım yapılan yerler haritada gösterilmiştir. Her soykırım yerinin altında kaynakça verilse de bazı kaynakçalar açılmamakta ama anlaşılan bu durum çok da umursanmamaktadır.
Pontus Soykırımı daha çok Yunanistan solu tarafından desteklenmiş ve geliştirilmiştir. Bu konuda güzel bir video hazırlamış olan @erlik e ait bir videoyu kaynakça kısmından izleyebilir ve sözde soykırımın kökeni üzerine daha da bilgi edinebilirsiniz. Yunanistan devlet eliyle bu çalışmaları desteklemekte ve Ermeni soykırımı kabul ettirme kuruluşlarınca da Pontus soykırımını tanıma çalışmalarına destek verilmektedir.
Soykırım anma günü olaraksa 19 Mayıs olarak belirlenmiş ve bu yolla açıkça Türklerin kimliğine tecavüz edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma katlanarak devam etmektedir. Şimdiden bu meseleye inanan bazı vatandaşlarımız bile vardır. Ermeni meselesi gibi ciddi imaj sorunu yaratacak bu meselenin ileride yeni bir '1915' olarak karşımıza çıkmasını istemiyorsak bu konuda şimdiden örgütlenmemiz gerekmektedir. Bunun içinse tek çözüm bir Atatürkçü bir Türk diasporasının varlığıdır.
Şimdi gelelim bu John de Robeck beyefendiye ve Rendel'in raporuna.
Soykırımı kabul ettirme kampanyasına destek veren aynı site bu şahsı destekçileri olarak nitelendiriyor. Ve bu şahsın sözüne de kaynakça olarak George William Rendel isimli İngiliz diplomat tarafından yazılmış ve
''1.5 milyon Ermeni'nin katledilmesi üzerindeki genel kanı kadar, 500.000 de Yunan
katledilmiştir.'' iddiası üzerine yazılan yedi sayfalık bir memorandumdan alınmadır.
Peki Rendel bu raporu kendi isteğiyle mi yazdı?
Hayır, Anadolu'nun işgaliyle Türkleri soykırmayı hedeflediği bilinen Lloyd George'un hükümetinden birinin fazla ısrarlarıyla yazdı, Lord Curzon.
Curzon'un Kendisi doğrudan işgale karşı olsa da sonraki dönemde karara boyun eğmiş ve yaşanan Yunan başarısızlıkları sonrasında da Türk karşıtı kamuoyu oluşturulması için Sakarya Savaşı sonrası çalışmalara başlamıştır. Ne de olsa kendisi kraliyete bağlı, vatandaşlık bilinci olan bir Britanyalı milliyetçidir.
Rendel'in bunun için yazdığı raporda genellikle Rumlar tarafından Rumları anlatan belgeler 'objektif' veri olarak
kullanılmıştır. Ayrıca İngiliz arşivinden de sık sık belge kullanan Rendel'in kullandığı belgeler incelendiğinde şu ortaya çıkmaktadır. Bu kullanılan belgeler İstanbul'daki Pontus Cemiyeti'nin İngiltere'ye telgrafla yolladığı 'istatistikler' ve belgelerden oluşmaktadır.
Binlerce masum Rum'un katledildiği ve Rumların aslen isyan veya direniş gösterme sebeplerinin 'Haklı direnç' olduğunu öne sürmeye çalışan lobicilerse insanların gerçek tarihi öğrenme haklarını ellerinden almaya çalışmaktadırlar. Gerçekte olan Yunan Mezaliminden veya Pontus isyanlarından bahsedilmemektedir.
Özellikle kaynakçalara bakılınca göze çarpan 'özel kaynaklar' tarafından verilen 'detaylı bilgiler' bahanesiyle kaynakça belirtilmemesi durumunun benzerliği sebebiyle bu raporun İngiltere'nin 1.Dünya Savaşı'nda Ermeni Sorkırımı iddiasının temel kaynakçası olan ve Wellington House'taki War Propaganda Bureau'da yazılmış olan 'The Bluebook' adlı propaganda ürününün bir başka kamuoyunu manipüle etme çalışması için çalışmadır denilebilir.
Bu vaziyetle bakınca Çanakkale'de Türk askerlerini fiziken öldüren filoyu yöneten John de Robeck, sadece donanmada nefer olmamış ve dolaylı yoldan Türk milletinin maneviyatını yok etmek isteyen orduya da nefer olmuştur. Bu şahsı 18 Mart Çanakkale Zaferi'nde cephede kazananlara layık olmak için yapılacaksa bellidir, manevi cepheyi kazanmak ve bu safsataları mutlaka engellemek.
----
"PONTUS MESELESİ'NİN "MAVİ KİTABI": GEORGE W. RENDEL'İN "PONTUS KATLİAMI" RAPORU", XVI. Türk Tarih Kongresi 20-24 Eylül 2010 (IV. Cilt - I. Kısım), ss.163-172.
Comentarios