Zararlı Cemiyetler 1: HüdaPar

24 Ocak 2001, Diyarbakır'da valilik binasına giden bir araba Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde seyir halindedir. Aniden bilinmeyen teröristlerce arabaya ateş açılır ve içindeki İl Emniyet Müdürü Gaffar Okkan şehit olur. Katil terörist Suat Çetin'in bağlı olduğu terör örgütüyse o zamanlar Türkiye ve Lübnan'da korku estiren

Hizbullah'tan başka bir örgüt değildir.

PKK gibi Lübnan'da kurulan bu örgüt, İslami Terör yaparak İsrail'i yok etmeyi amaçlayarak faaliyete geçmiş ve sonrasında Türkiye'ye kadar yayılmıştır. İran'a da yakın olan Hizbullah örgüt, Şu anda da Suriye'de İran'ın proxy gücü olarak da faaliyet göstermektedir.

Konca Kuriş cinayetinden de sorumlu olan terörist örgüt, 2000'li yıllarda silah bırakarak siyasal maceralarına başlamışlardır. Terör örgütünün uzun süreli bir ılımlaşma ve dernekleşme sürecinden sonra, Hizbullah 2012 yılında siyaset sahnesine Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) olarak çıktı.

Hizbullah'ın derneği olan Mustazaflar Hareketi terör örgütüyle bağlantılı olduğu için kapatılınca kurulan partinin kurucularından olan ve kapatılan derneğin lideri Hüseyin Yılmaz partinin kuruluş sebebiyle ilgili şöyle der:

''Birincisi, kendi camiamızın ihtiyacıdır. Mustazaflar camiasının gelmiş olduğu kitleselleşme ve etki boyutu göz önüne alındığında bu hareketin siyasal alanda bir temsilcisinin olmaması bir eksiklikti. Meydanlarda yüz binleri toplayacak gücü olan bir hareketin muhakkak siyasal alanda da temsil edilmesi gerekiyordu. İkincisi, bölgesel ihtiyaçlar. Bölgemizde özellikle muhafazakâr insanların temsil edilme sorunu var. Kimse bu insanların taleplerini göz önüne almıyor. Biz bu boşluğu da doldurmak amacıyla parti kurduk. Üçüncüsü ise Türkiye çapında ötekileştirilen, dışlanan birçok kesim var. Siyaseten temsil edilmiyorlar. Biz bunları da temsil etmek adına bu yola çıktık.''

Bunun haricinde parti üyesi kimselerin de dernek faaliyetlerinin durması ardından bu parti meselesinin başladığını belirtmesi üzerine şunu daha rahat anlayabiliriz. Hizbullah, Türkiye'de aktif olmak için siyasal yolla başvurmuştur. Ama Hizbullah partiyle alakalarını reddetmekte.

Bu şekilde yola çıkarak İslami ve Kürt Milliyetçisi söylemlerle oy çekmeye çalışan örgüt, herhangi bir başarıya ulaşamayınca tabela partisi olarak siyasette yerini alır. 2013'de ise Açılım Dönemi'nde HDP yerine kendileriyle uzlaşma isteyen örgüt bu isteğinde de başarılı olamaz ve hedeflediği güce ulaşmaz.

Lakin 2022, bu durumu değiştirmeye başlar. Önce Nisan ayı itibariyle cinayet işlemiş bazı teröristler serbest bırakılır. Tekli veya gruplu haldeki serbest bırakmalar devam eder ve en sonunda 27 Aralık 2022'de de Gaffar Okkan'ın katilinin serbest bırakıldığı gündeme düşer. Aslında 2019 yerel seçimlerinden önce salınmış olan Suat Çetin, o dönem

o kadar gündem olmamıştı. Gerçi bu sefer de aynı şekilde unutulup gitti.

Destekçilerinin serbest bırakılması, ülkeye milyonlarca şeriat savunucusu yabancının alınmaya başlanması, paralı milis kuvvetleri olduğu söylenen ve tüm İslam devletlerini ortak bir federasyonla yönetmek üzerine kongreler düzenleyen SADAT'ın varlığıyla iyice İslamlaşma yolunda adımlar atılırken ve HüdaPar'ın kendi başına sağlayamadığı dilekleri olurken HüdaPar'a bir teklif gelir.

Hızla yaklaşan 2023 seçimlerinde bir 'İslam Açılımı' yapan AKP, HüdaPar'ı da Cumhur İttifakı'na beklediklerini açıklar. Bu durumun gündeme düşmesiyse tekrar HüdaPar'ın parti programındaki bazı maddeleri gündeme taşır. Bunlarsa sırasıyla şöyledir:

- Dersim ve Şeyh Said isyanları nedeniyle özür dilenmeli ve tazminat ödenmeli

- Kürtçe ikinci resmi dil olmalı

- Özerlik ve federasyon referandumu yapılmalı

- Anadilde eğitim hakkı tanınmalı

- Değiştirilemez maddeler kaldırılmalı (Anayasa'nın ilk üç maddesi)

- Yerel yönetim özerkliği getirilmeli

- Tüm yerel yöneticiler seçimle gelmeli

- Medreseler açılmalı

- Ergenekon örgütü soruşturulmalı

- Koruculuk kaldırılmalı

- Türk milleti tanımı kaldırılmalı

- 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazıları silinmeli

- Zina suç sayılmalı

- Askerlik için vicdani ret getirilmeli

- Merkezi yönetimin belediyeler üzerindeki yetkileri azaltılmalı

- Kayyum uygulaması kaldırılmalı

- Kadınlar fıtratına uygun işlerde çalışmalı

- Arapça ilk okul dersi olmalı

- Diyanet özerkleştirilmeli

- Evlilik dışı ilişkilerin önüne geçilmeli

Maddeleri inceleyince, karşımıza Türkiye'nin karşıtı olan bölücü ve dinci iki tarafı da aynı anda bünyesinde barındıran bir parti çıkıyor. Hizbullah'la yani İslamcı terörle ve bölücülükle temelden bağlantılı bir parti, baskıcı ve Türkiye'yi yok etmeyi amaçlayan programını uygulamak için gücü eline geçirmeye çalışıyor.

Son yirmi yılı ve şimdi günümüzde olanları düşününce önümüzde korkutucu ve endişelendirici bir soru kalıyor.

Bakalım Hizbullah uzantısı olan bu parti, amaçlarında başarılı mı olacak yoksa Türk halkı bu konuda gereken cevabı mı gösterecek?